Sektörde Bilinmezlikler Sorunu ve Çözüm Önerileri              

Bu günlerde tüm diğer sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde ve bizim ülkemizde de ana konunun “düşük karbonlu alüminyum üretimi” olması bekleniyordu. Ama içerisinde bulunduğumuz günler, maalesef ülkemiz sanayicisine önemli bilinmezlikler yaşatmaktadır.

 

 

celalettin kirboz 74a

Mevcut durumda ham madde ve yarı mamul tedariki ile uğraşan sektörümüz, bir de durdurulamayan bir kur fırtınası yaşamaktadır. İyi mi, kötü mü olmasının ayırt edilmeye çalışılması bir yana, çok stratejik olan ve olumsuzluklara yol açan belirsizlik, sektörümüzün en önemli tehdidi haline gelmiştir. Bu bir paradigmadır. Nasıl içerisinden çıkılacağını kimse bilememektedir. Ekonomilerin en hassas noktalarından olan Güven Endeksi, yerlerde sürünür hale gelmiştir. Sadece şirketlerdeki toplantılar değil ev sohbetleri bile şu anda dolar kuru üzerinden yapılmaktadır. (Grafik-1)

celalettin kirboz 74b

Bu grafikler oluşunca da maalesef pazarda alışveriş durma noktasına gelmektedir. Çünkü insanlar sattıkları mallarının yerine yenisini koyamayacak bir durumla karşı karşıya kalmış bir haldedir. Bu bir taraftan stokçuluk olarak değerlendirilse de maalesef başka türlü bir garanti yolu olmadığından piyasa risk alamamaktadır.

Haftalık ve aylık veriler, sadece dolarda kaldığı için bu kazançları sağlayan bir ekonomide hareket etmek mümkün olabilir mi? (Grafik-2)

celalettin kirboz 74d

celalettin kirboz 74c

Bir düşünün, sabah müşteriye yolladığınız malınız akşam yerine varmadan dolar bu grafikte görüldüğü şekilde fark sağlıyor. İş insanlarımızın acilen bu dolarizeden kurtulması şart olarak görülmektedir. Bizlerin işimize odaklanıp ihracatımızı ve üretimimizi artırmamız olmazsa olmazdır.

Ülke olarak şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz ihracat rakamları çok önemli. Ancak hangi şartlarda, hangi makineler ve ekipmanlar ile gerçekleştirildiği de bir o kadar önemlidir. Maalesef çok eleştirdiğimiz göçmen iş gücü tam da bu aşamada devreye girmiş, birçok sektörde bu iş gücü lokomotif hale gelmiştir. Avrupa, yıllardan beri kendi insanına yüksek hayat standardı sağlama hedefi vererek iş gücünü oldukça yüksek standartlara taşımıştır. Bu maalesef Avrupa ekonomisinde, sanayisinde rekabet gücünü oldukça azaltmıştır. Pazarda farklı ülkelerde çok daha ucuz çalışan iş gücü olması birçok Avrupalı üreticiyi pazar dışına itmiştir. Pandemi sürecinde kapatılan iş yerleri tekrar çalıştırılamamış, bundan kaynaklı önemli bir üretim gücü kaybedilmiştir. Hükümetimizin eş zamanlı aldığı asgari ücrette iyileştirme kararı ise çok önemli ve olumlu sonuçlara yol açacaktır. Bunun sonuçlarını iş gücü anlamında çok yakın gelecekte göreceğiz. Ancak gözden kaçırılmaması gereken konu, bunun sanayici tarafından nasıl tolere edilebileceğidir. Bizim en kuvvetli enstrümanımız, sanayide iş gücümüzdür. İş gücü maliyetlendirilirse bu enstrüman sayesinde pazarda aldığımız payı maliyetler açısından riske sokabiliriz.

Özellikle Uzak Doğu ülkeleri Avrupa ve Amerika ayağında koyulan denetim ve vergiler ile pazarda zorlanırken ülkemiz bunu önemli bir avantaj haline getirmeye çalışmaktadır. Bu durumun farkında olan Uzakdoğulu üreticiler B planı olarak mallarını değil üretim hatlarını ülkemize getirme planlarını çok daha ciddi yapmaktadır. Bu süreç bizim için bir kayıp mıdır? Asla değildir. Ülkemize yapılan her türlü yatırım bizler için önemlidir. Bu ister yabancı tarafından ister yerli tarafından yapılsın! Bizim ham madde ayağımız ve makine ekipman ayağımız oldukça zayıf yanlarımızdır. Bu alanlarda önemli adımlara ihtiyacımız var ve olacak. Artık ülkemizde ihracat anlamında kilosu 3,5 dolarlara makine imalatı yapıp satma devri kapanmalıdır. Özellikle savunma ve havacılık, oyun yazılımı gibi sektörlerde olduğu gibi yüksek katma değerli ürünler hedefimizde olmalı ve devletimizin de bu doğrultuda üretim yapan insanlarımızı koruması, teşvik etmesi olmazsa olmaz beklentimizdir.

Faiz sisteminden sürekli serzenişte olan ve bu sistemi çökertmeyi hedefleyen hükümetimiz, buna kendi bankaları ile sanayiciye üreticiye düşük maliyetli sermaye sunarak başlamalıdır. Çin sanayi sistemi ortada ve nettir. Başarıya ulaşmıştır. Bu ülkenin Rusya’nın muhasebe ve Çin’in yatırım sistemine çok ama çok acil ihtiyacı vardır. Binek araç karaborsa ama devlet vergi toplayamıyor, kazanmayan sanayici, iş insanı almıyorsa bu aracı kim alıyor? Alıyorsa araca verecek para bulan insanımız neden üzerine düşen ödemesini devlete zamanında ve doğru yapmaktan imtina ediyor?

Powered by OrdaSoft!