celalettin kirbozGündemimizde Olan İki Önemli Konu

Bu yazımızda gündemde olan iki önemli konu var aslında. Bir tanesi ve asıl önemli olanı Alüminyumun global piyasalarda yaşadığı son günlerdeki hızlı fiyat artışı ve bunu tetikleyen şartlar. Bir diğeri ise yapılan oda ve birlik seçimleri. İki konuda oldukça önemli ama biz paranın gücü adına işin maddi kısmını biraz irdeleyelim önce.

 

Hepimizin bildiği üzere birçok konuda sürprizler yapan Amerikalı başkan, aslında ben bu kadar spesifik bir sürpriz sektörle olarak beklemiyordum ama Alüminyuma da yaptı sürprizini. Ülke kotası gündeme getiren ve sonrasında da bir kısım ülkelere muafiyet tanıyacağını öne süren Amerikan başkanı bu muafiyeti daha önce bilinen Kanada ve Meksika dışında sonrasında Avusturalya, Arjantin, Brezilya, Avrupa ve Güney Kore olarak açıkladı. Bu ülkeler 1 Mayıs’a kadar Amerika’ya yollayacakları Alüminyuma vergi ödemeyecekler. Bu bizi nasıl etkiler; öncelikle 1 Mayıs sonrasında ne olacak. Avrupalı üreticiler veya Avrupa pazarına ürün temin eden firmalar şimdiden alternatif pazarlar aramaya başladılar bile. Bizim için bir diğer risk ise Çin. 600.000 ton/yıl olarak açıklanan bir Pazar daralaması ile karşı karşıya. Peki ne olacak bu pazarın durumu? Avrupa yeni hedef haline gelebilir mi? Çok ta imkânsız değil. Geçtiğimiz günlerde UND nin verdiği bilgilere göre Çin in Avrupa’ya inme süresi 11 günlere ulaşmış bulunuyor. Bu büyük soru işareti, çünkü böylece temrin avantajımız kısmen de olsa lokasyon avantajımız elimine edilmiş oluyor. Bir ters etkide zaten kapasite büyümesi engellenmek istenen sektörde bir yandan aşırı kapasite problemi konuşulur ve bu konuda ortak deklarasyon yayınlar iken birde bu pazar daralması tam olarak ters etki yaratacaktır. Bu arada boş durmayan Çin Amerika dan hurda Alüminyum ithalatına misilleme olarak %25 lik bir gümrük vergisi uygun gördü. Amerika içerisinde ulusal dış ticaret konseyin dede tepki gören uygulama “küçük üreticiler için sorun olacağı ve maliyetlerin artacağı “konusunda bir açıklama yaptı. Yine gümrük yaptırımlarına karşı olan bir kurum Ticaret Ortaklığı Amerika’da 145.000 iş kaybına yol açabileceğini açıklamıştır.

Amerika tüm bu olumsuzların ardından birde Rus Alüminyum devi Rusal'a yaptırımları gündeme getirince tüm dengeler sektör adına bir kez daha bozulmuştur. Alüminyum fiyatları %10 üzerinde artmış ve halen de devam etmektedir. Şirketin en büyük hissedarlarından olan Glencore un da bu süreçten ciddi şeklide etkilenmeye başladığı biliniyor. Elbette bizim için risk sadece fiyat artışı ile bitmiyor. Uzun dönemden beridir dile getirdiğimiz ve derneğimiz gündeminde hep ilk sıralarda yer alan “Alüminyum hammadde güvenliği “konusu tekrar gündeme geliyor. Sektörün en büyük hammadde tedarik sağlayıcısı Glencore ve onun malzeme menşei olan Rusal, şimdilerde bu yaptırımdan kaynaklı ürün teslimatlarında problemler olabileceği konusunda deklarasyonlar yapıyor. Sanayimizin tedarik riski aslında hepsinden önemlidir. Çünkü finansal yük içeresinde olan birçok firma bu yükü çalışarak ara vermeden çarkını döndürerek bir önceki dönem borcunu bu dönem yaptığı imalat ile kapatıp bir sonraki döneme açık pozisyon ile giriyor. Bu açığı cari veya çek ile kapattığından vadeler dışında açık şimdilik hissedilmiyor. İmalat sürecinde eksilme veya durma olması halinde alternatif finans kaynağı olmayan işletmelerin zor günler yaşaması kaçınılmaz.

Tüm bu kötü senaryoları gündeme getirdiğim için bende çok huzurlu değilim. Ancak bizler “Kral çıplak” demek zorundayız. Önümüzdeki günlerin sektörümüze çok daha güzel zamanlar yaşatması elbette birinci dileğimiz. Neticede bende bu sektörün mensubu ve sizlerden biriyim. Bu sandal sallanırsa benim ayakta durmamda güçleşir.

Diğer bir konu da başta söylediğim meslek örgütleri seçimi. Bu konu bizim için gerçekten önem arz ediyor. Sektörümüz hiçbir dönemde ve hiçbir oda, birlikten büyüklüğü oranında fayda sağlayamamıştır. Her dönemde bu kuruluşların bütçesine bir takım farklı sektörleri ortak etmek zorunda kalmıştır. İTO da ilk defa bizim olan bir komiteye Alüminyum firmaları seçilmiştir. Öncesinde Bakır ve Kuyum sektörleri ile birlikte bulunduğumuz bir komitemiz ilk olarak bu şekilde seçilmiştir. Bunda özellikle derneğimizin duruşu çok etkili olmuştur. Güç birliği ve aynı hedefe odaklanmak doğru hareketi yaparak doğru ve faydalı sonuçları almak birbirini takip eden bir süreçtir. Aynı şekilde İhracatçılar birliğinde iki dönem önce 3 temsilci ile bulunan sektörümüz yine o dönemde yaptığı çalışmalar ile bu sayıyı 4’e çıkarmıştır. Bu dönemde bu sayıyı daha da artırmamız gerekirken maalesef bunu birtakım planlama eksikliği nedeni ile bu dönem başaramamıştır. Bu konu derneğin çalışmalarında daha güçlü ve pazarda daha aktif olması gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Elbette burada istediğimiz ve beklediğimiz şeyler sadece bizlerin düşüncesi değil, bu kuruluşların gelir imkanları içerisinde Alüminyum sektörü katkılarının oranı bizlerin buralarda sayısal olarak ta daha güçlü temsil edilmemiz gereğini doğurmaktadır. Yine aynı oranlar ile yola çıkarak bu kurumlarda yönetimin sektörümüzü temsil eden isim ve kurumlarca yapılması, bunu istemek ve beklemek bu yapılar içerisindeki katkılarımız göz önünde bulundurulduğunda hiç te göz ardı edilecek bir konu değildir. Bundan sonraki dönemlerde sektörümüzün her noktada gerektiği şekilde ve en üst seviyede temsil edilmesi için tüm çalışmalar şimdiden başlanarak sürdürülecektir. Sizlerin istek ve desteği bu süreçte çok etkilidir. Tüm Alüminyum sektörünü illerde ticaret ve sanayi odalarında aynı nace kodlarında bulunarak aynı komisyon ve komitelerde güçlü olarak birleşmeye, aynı birlik üzerinden ihracatlarını gerçekleştirerek bir arada hareket etmeye bekliyoruz. Biz dernek olarak bu çalışmalara ve sizlere bu konuda bilgi vermeye devam edeceğiz. Tüm bu oluşumlarda Türkiye Alüminyum sektörünün kazanması tek arzumuzdur. Göreve gelen İstanbul ve diğer illerdeki tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bizler GALSİAD olarak her zaman yanınızda ve sizlere hizmete hazırız.

Powered by OrdaSoft!