albond Duruşu ve Kalitesiyle Fark Yaratan Marka: Albond

“Ülkenin en büyük problemi cari açık. Bizim Albond olarak cari açığa katkımız yaklaşık net 50 milyon dolar civarındadır (hammadde ithalatının kesilmesi ve devamında ihracat artışımızla). Bu hem ithalat hem ihracat açısından böyle. Boyalı alüminyumu Hollanda’dan ithal ederken kendimiz üretmeye başladık. İthalatı kestik, aynı zamanda da ihracat yapıyoruz.

Bu katkının çok önemli olduğunu düşünüyorum ve ekip olarak bunula gurur duyuyoruz. Bizim için 2 temel şey var. Birincisi ülkemizin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandırmaya çalışıyoruz. İkincisi ise ithalatı minimize etmek. Bu iki husus için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bu anlamda bizimle birlikte mücadele veren bütün iş ortaklarımıza da teşekkür ediyoruz” diyen ALBOND Genel Müdürü Rıdvan BALIKÇI ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

albond 57a

Firmanızı ve sizi tanıyabilir miyiz?

1970’lerden beri reklam sektöründe faaliyet gösteren Peker Ailesi 2011 yılında Sistem Grup’tan ayrılarak Kemah Group olarak yollarına devam ettiler. Kemah ismi ile devam edilmesinin nedeni ise şudur: Peker Ailesi Erzincan’ın Kemah ilçesinden ve memleketlerine çok bağlı, vatanını seven insanlar ve bu ismi uygun gördüler. Sizin de bildiğiniz gibi aile 1960’lardan beri bu sektörün içindeler, sektörü, bu malzemeyi çok iyi biliyorlar. 2002’den beri Albond olarak var olduğumuz bu sektörde 2005’ten beri de üretici olarak yolumuza devam ediyoruz. Kompozit panel üretimini Türkiye’de yapan ilk firmalardanız. Dolayısıyla sektörde bu konuda öncülük yapmış hatta hala da birçok konuda öncülük yapan bir firmayız. Buradaki tesisimizi 2011’de tamamladık ve üretime başladık. 80 dönüm arazi üzerinde ofis binalarımız da dahil olmak üzere 40 bin m² kapalı alanda üretim yapıyoruz. 4 tane kompozit panel üretim hattımız var. Teorik olarak yaklaşık 7,5 milyon üretim kapasitemiz var. Yaklaşık 20 bin ton kapasiteli bir boya hattımız var. Türkiye’de kompozit üreticileri arasında böyle bir boya hattı ilk. Biz bu anlamda hep öncülük yapmış olduk. Rakiplerimizden biri de böyle bir yatırım yaptı ama bu tesis her haliyle Türkiye’deki ilk tesislerden biriydi. Bununla beraber tamamlayıcı yatırımlar olarak boy kesme ve dilme dediğimiz en daraltma ve panjur malzemesi üretebilme adına buna katkı sağlayacak hatlarımız da var. Aynı zamanda herhangi bir renk talep edildiğinde üretebileceğimiz bir boya tesisimiz var. Boya üretim tesisi biraz da tehlikeli bir ifade aslında. Çünkü dünyada çok iyi boya üreten firmalar var. Acaba onlar gibi kaliteli bir boya mı; bu, nasıl bir boya diye sorular geliyor insanların aklına. Biz burada Fransız Beckers firması ile birlikte bir tesis kurduk. Hammaddeler ve formüller tamamen onlara ait; biz burada ihtiyacımız olanı anında üretebilecek esnekliğe ulaştık. Bu anlamda baktığınızda entegre bir tesis burası. Yani kompozit panel, cepheye, çatıya gidecek kaplama malzemesi ve herhangi bir yangın sınıfında ihtiyaç ne ise hepsini üretebileceğimiz bir tesise sahibiz.

albond 57b

Ben 2007 yılından beri Albond’un genel müdürü olarak bu grupta yer alıyorum. O dönemlerde üretim hattımız vardı, çok daha küçük bir alanda faaliyet gösteriyorduk. O gün dahi bizim öncelikli hedefimiz ihracatta başarılı olmaktı. Hiçbir Türk firmasının cesaret edemeyeceği adımlar attık. Kompozit panelde en kolay pazar Türki cumhuriyetler, Irak, İran vs. iken biz özellikle Avrupa için uğraştık. Muhakkak o pazarları da boş bırakmadık ama özellikle hedefimiz Avrupa oldu. Bunun için sertifikalarla uğraştık, bizim için zor bir süreçti; ama bu bize başarıyı da getirdi. Bizim Avrupa’da neredeyse olmadığımız ülke yok. Almanya çok zor bir pazar, orada yokuz. Almanya biraz monopol bir bölge. Türkiye’de bile hala yurtdışı marka takıntısını değiştiremediğimiz firmalar var. Hele bu şartlarda bu üzücü bir durum. Burada bize çok güvenemiyorlar; hâlbuki biz çok açık bir firmayız, üretimi birlikte yapmayı dahi öneriyoruz. Bu konuda iddialıyız, birçok firmayı ikna ettiğimizi düşünüyorum. Tabii hala direnen firmalar oluyor, bu farklılık da bizim hoşumuza gidiyor. Bizi inovasyona, gelişmeye zorluyor.

Biliyorsunuz İhracatçılar Birliği her yıl ödül dağıtıyor. Biz de her yıl ödül alıyoruz. Diyoruz ki kompozit panelde birincilik ödülü aldık ama kompozit panel diye bir grup yok. Rakiplerimizin hepsi alüminyum profille, aksesuarla beraber bir şeyler satıyorlar. Dolayısıyla biz bu haliyle dahi ihracatta onların önündeyiz. Doğal olarak kompozit panelde ihracat birincisiyiz diyoruz. Şu anda ciromuzun %50’sini ihracattan yapıyoruz. Önümüzdeki yıl bu oranın %70’e yakın olacağını düşünüyoruz. Bu önemli bir rakam.

Şu anda 60 ülkede markamızın tescilini yaptık, diğer ülkelerde tescil sürecimiz devam ediyor. Yine yanlış hatırlamıyorsam 60’ın üzerinde ülkeye satış yaptık. Dolayısıyla 60’ın üzerinde ülkeye markamız girdi. Bu, Türkiye’yi boş bıraktık, önemsemiyoruz anlamına gelmiyor. Bugün, ülkemiz için verilebilecek en iyi mücadele ihracata ağırlık vermektir. Şunu da eklemek isterim; bizim fabrikamızda üretilip paketlenen malzeme siparişe göre iç ya da dış piyasaya sürülür, iç-dış piyasa için ayrı üretim yapılmaz. Dolayısıyla hem iç hem de dış piyasada, kaliteden ödün vermeden yolumuza devam ediyoruz.

Örneğin, teknik ekibimiz zaman zaman, uygulayıcı firmalara, bayilere usta ziyaretleri gerçekleştirir. Bu ziyaretlerde herkesin söylediği şey aynı: “Albond’u tezgâha koyduğumuz anda işlememiz çok başka, biz bu konuda çok mutluyuz.” Dediğim gibi ihracatta da tüm bu hassasiyetleri göstermek bize başarıyı getirdi. Örnek olarak hep veririm; Bolivya’ya bir hastaneye 30 bin m² malzeme anlaşması yaptık. Yine Şili Santiago havaalanında bizim malzemelerimiz kullanılıyor. Güney Amerika’da da tanınıyoruz. Ruanda’da stat projesine malzeme sattık. Nijerya’da bir üniversite kampüsünde Albond kullanıldı. Bunlar bizim için çok önemli noktalar. Bunun yanında Türkiye’de de çok önemli projelerde varız. 3. Havaalanı inşaatında, çatı dahil 650 bin m² malzememiz kullanıldı. Danışmanlık firması İngiliz’di ve çok ciddi talepleri vardı. Ancak biz o projede kompozitte kabul edilen tek yerli markaydık. Bunlar bizim için gurur kaynağı.

Şu sıralar popüler olan A2 sınıfı dediğimiz yanmaz bir malzeme var. Biz bu ürünü üretirken sürekli ve periyodik yanma testi yapıyoruz. Neticede bu ürün bir formülden oluşuyor. Bir grup hammadde var içinde. Oradaki bir yanlışlık ileride size çok büyük sıkıntılar yaşatabilir. Biz Albond markasına zarar gelmesini istemeyiz. Bunun için testleri bünyemizde yapmak üzere yatırımımızı da gerçekleştirdik. Çok sık testler yapıyoruz. Bunun dışında Fransa’da yaklaşık 2,5 yıldır süren sertifikasyon aşamasının sonuna geldik ve çok ciddi bir sertifika sürecini tamamlamak üzereyiz. Bu sertifikalara sahip olmak hem ciddi maliyet oluşturuyor, hem de zaman alıyor. Bayrağımızı daha da yukarılarda dalgalandırmak için, en iyisi olmak için yapmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Doğal olarak da bu adımlar bizi diğer firmaların önüne taşıyor. Yani bu anlamda Albond; duruşuyla, kalitesiyle sektörde farklı bir marka.

 albond 57c

 

2018 yılını değerlendirir misiniz, 2019’dan beklentileriniz nelerdir?

2018 zor geçti, 2019 da zor geçeceğe benziyor; fakat biz elimizden geldiğince, bu işin hakkını vererek yolumuza devam edeceğiz ve bu zorluğu hep birlikte aşacağız, diye düşünüyorum. Londra Metal Borsası’na bağlı olduğumuz için dolara endeksli malzeme satıyoruz. Doların etkisiyle ciromuzda ciddi büyüme oldu. Ama normal şartlar altında büyüme miktar bazında daha çok ihracatımız da oldu. İç satış miktarları maalesef geçen yıl 2017’nin altında kaldı. 2018’de ilk 6 ay bütçenin üstünde bir seyir izlemiştik. 6. aydan sonra krizin ortaya çıkması ile ister istemez içerideki talep çok ciddi bir yara aldı. İç piyasayı, önceki yıllara göre %75-80 aralığında bitirdik. 2018’de iç piyasada birçok prestijli projede yer aldık. Hastane projelerinin birçoğunda vardık. Yine 3. Havaalanı projesinde vardık ki bu, bizim için gurur kaynağıdır. Özetlemek gerekirse ihracatta isteklerimize ulaşırken, iç piyasa biraz durgun geçti.

2019 için ise bir şeyler söyleyebilmek çok zor, hatta kâhin olmak lazım. Ekonomistlerin bir kısmı çok olumsuz tablolar çizerken, bir kısmı daha iyi şeyler söylüyor. Kısaca bilemiyoruz, yorum yapmak cidden çok zor. Bir de maalesef bakış açıları herkesin kendi siyasi görüşlerini yansıtan türde. Nesnel yorumlara ulaşmak çok güç! Kısaca, 2019’da ne olur, çok bir şey öngöremiyoruz. Siyasi durum her şeyi etkiliyor, ekonomi de etkileniyor. Dolayısıyla biz de ekonomik anlamda net bir öngörüde bulunamıyoruz.

Biz 2019 ile ilgili iç piyasada ciddi bir daralma bütçeledik. Bütçe yaparken önceki yılların %50’si oranında bir bütçe öngördük; fakat maalesef kırılganlık bazen öngörülmez sonuçlar doğurabiliyor. Ancak 2019 ikinci yarıdan itibaren yukarıya doğru bir ivme olacağını; fakat bunun çok hızlı değil de birkaç yıl içinde ancak 2017’ler seviyesine ulaşılabileceğini düşünüyoruz.

Çalışan sayınız ne kadar?

Şu anda 180 çalışanımız var.

albond 57d

Yurtiçinde ve yurtdışında fuarlara katılıyor musunuz?

Yurtiçindeki fuarlara katılmıyoruz; çünkü bizim için pek verimli geçmiyor. Daha farklı etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Her yıl 2 tane önemli yapı fuarı yapılıyor ve herkes aslında bundan şikayetçi çünkü hangisine ne yenilik yapacağız? Bunların biri bir yıl, diğeri de bir sonraki yıl olsa firmalar bu fuarlara çok daha iyi hazırlanabilir. Zaten dünyada da büyük yapı fuarlı 2 yılda bir yapılıyor çünkü firmalar bu fuarlara ancak hazırlanabiliyor. Burada, dönem dönem kendi bayilerimizle toplantılar yapıyoruz, yeniliklerimiz varsa onları konuşuyoruz. Kısaca yurtiçinde yapı fuarına katılmıyoruz, katılmayı da çok düşünmüyoruz açıkçası. Ancak fuarların yapısı değişirse, fuarlar daha makul, verimli olabilecek şekilde düzenlenirse, belli bir zamana yayılarak yapılırsa o zaman tekrar katılmayı düşünebiliriz. Yurtdışında ise birçok yapı fuarına katılıyoruz. Fuarlar tabii ki önemli, biz de özellikle önemli bulduğumuz fuarlara katılıyoruz. Ülkemizi ve markamızı en iyi şekilde temsil edip, bayrağımızı dalgalandırıyoruz.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Siyasilerin, ekonomistlerin hep söylediği bir şey var: Ülkenin en büyük problemi cari açık. Bizim Albond olarak cari açığa katkımız yaklaşık net 50 milyon dolar civarındadır (hammadde ithalatının kesilmesi ve devamında ihracat artışımızla). Bu hem ithalat hem ihracat açısından böyle. Boyalı alüminyumu Hollanda’dan ithal ederken kendimiz üretmeye başladık. İthalatı kestik, aynı zamanda da ihracat yapıyoruz. Bu katkının çok önemli olduğunu düşünüyorum ve ekip olarak bunula gurur duyuyoruz. Bizim için 2 temel şey var. Birincisi ülkemizin bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandırmaya çalışıyoruz. İkincisi ise ithalatı minimize etmek. Bu iki husus için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bu anlamda bizimle birlikte mücadele veren bütün iş ortaklarımıza da teşekkür ediyoruz.

The Brand that Makes Difference with its Stance and Quality: Albond

We interviewed with Rıdvan BALIKÇI, Director-General of ALBOND, having stated that, “Current deficit is the foremost problem of the country. As Albond, our net contribution to the current deficit amounts to nearly $ 50 million (thanks to the halt of the raw material imports, and the increase in our exports). The situation is the same in terms of both import and export. While we used to import dyed aluminum from the Netherlands, we have begun manufacturing it on our own. We not only halt imports, but also do export. We are all proud of this contribution we deem very critical. We take 2 issues serious. The first one is the flag our nation, which we try to raise it all around the world. The second is to minimize the imports. We are doing the best we can on these two issues. We therefore deliver our thanks to all our business partners, who stand together with us in this cause of ours”.

albond 57e

Powered by OrdaSoft!