Sektörümüze Zarar Veren Reklamlar!
Avize, televizyon, su içtiğimiz bardak, PVC Pencere. Bu dört Malzemenin müşterek tarafı nedir?

Hepsinde Kurşun Vardır…


Etrafımızda, temas ettiğimiz, kullandığımız ‘Kurşunlu Malzemeler’ sadece bunlarla sınırlı değildir.
Gözlük camları, filim kameralarının objektifleri, bütün mik- roskoplar, bütün su bardakları, lehimler, bütün elektrikli ve elektronik aletler, piller. Kurşun, bütün bu etrafımızdaki malzemelere özellikleri açısından büyük katkılar sağladığı için, dünyamız da vazgeçilmeyecek bir elemandır.

Bazı malzemelerde kurşundan vazgeçmemiz mümkün değildir. Misal olarak; röntgen teknolojisini veya televizyon ekranını ele alalım. O zaman röntgen aletleri ve televizyonlarda yasaklanmalı. Röntgen ışınlarında korunmak için kurşundan başka bir çözüm yoktur, her otomobil hala kurşunlu akü kullanmaktadır, bütün piller hala kurşunludur, kısacası biz kurşunla iç içe yaşamak mecburiyetindeyiz.

Hiç kimse, kurşunsuz gözlük, kurşunsuz mercek yapılması fikrine kapılmıyor. Buradaki kurşun aktif katkı maddesi değildir. Kurşun oksit olarak bulunmaktadır. Kuarts kumu, kalker ve kurşun camın temel elemanlarıdır. Kristal bardaktan su içerken asla korkmazsınız, zira kurşunla hiçbir zaman temas etmezsiniz. Kurşun diğer malzemelerle o kadar sıkı bir şekilde bağlanmıştır ki adeta onu oradan ayırmak mümkün değildir. Camda kurşun nasıl ayrılmıyorsa pencere profilinde de ayrılması mümkün değildir. Pencere profilinde ki kurşun onun güneş ışınlarından ve sıcaklıktan korunmasını sağlar. Profilin içerisindeki çok az miktardaki kurşun kristalleri çok sıkı bir şekilde bağlaşmıştır ki onu oradan açığa çıkaracak bir metot bulunmamıştır. Bu kıymetli kurşunlu malzeme defalarca yeniden kullanılır, bu yüzden hakiki çevre dostudur. Tekrar kazanım esnasında asla kalitesinden bir şey kaybetmez. Kurşun tekrar kullanımda ilk kullanıldığı gibi çok sıkı bağ teşkil eder.

Profilde kullanılan kurşunlu stabilizatörü basit olarak red etmek, etrafta kullanılan kurşunla, kontrast teşkil etmektedir. Siz pencere profilindeki kurşunla direkt temas etmiyorsunuz ama onun önünde ki perdenizin veya jaluzinizin ipinin ucundaki kurşun ağırlıklarla direkt temas ediyorsu- nuz ve bu kimseyi rahatsız etmiyor. Camilerimizin kubbeleri, minarelerimizin taşlarının ara dolguları kurşun olduğu için asırlardır ayakta duruyorlar. Afiyetle yediğimiz balıklar hala kurşun ağırlığa sahip ağlarla veya oltalarla tutuluyor. Kimsenin aklına bunların orada kullanılmaması gelmiyor. Avcılar ördek avlayacağız diye, balıklarını yediğimiz kapalı göllere ateşli silahların icat edildiği tarihten beri binlerce ton kurşun saçma atıyorlar, bunda da kimsenin gıkı çıkmıyor.

Kurşunsuz profil üretmek kimsenin ne tekelinde, ne de patenti. Eskiden kurşunsuz stabilizatörler hem pahalı hem de mukavemet değerleri düşüktü. Şimdi ise fiyat problemi yok mukavemet açısından da kurşunu yakaladı. Ayrıca, Avrupa Birliği 2015 senesine kadar kurşunlu stabilizatör kullanılmasına müsaade etti. Sanayinin dışındaki kişiler tarafından savunulan bu tezi, Avrupalı sanayiciler teknik olarak çürüttüler ve aralarında kimsenin bu konuyu öne çıkararak reklam yapmaması için centilmenlik anlaşması yaptılar. Türkiye’de bunun hala reklam konusu olarak kullanılması sadece sektöre zarar vermektedir ve insanların kafasında soru işaretleri doğurmaktadır. ‘Kurşunsuz’ lafını kendilerine hala reklam aracı diye kullanmak isteyen firmalar; ‘Ekmeğe Apa Burguya Sopa’ dedikleri zamanlar da, Türkiye de, Avrupa kalitesinde profil üreten firmalar vardı. Şimdi bu firmalar mı kurşunsuz üretmekte zorlanacaklar. Zamanı geldiğinde herkes kurşunsuzu sol elleri ile üretip buna uyacaktır.
Sektöre zarar vermeyecek reklamların yapılması ümidiyle.

Powered by OrdaSoft!