HOPPE Türkiye Satış Sorumlusu İlker TEOMAN Gündemi Değerlendirdi
Türkiye’de üretilen malzemenin Kalite standartlarının arttırılması ve bunun istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin yanında sektörel bir politika oluşturulması hem milli markaların oluşmasını sağlayacak hem de ülkemizi daha ileriye götürecektir.” diyen HOPPE Türkiye Satış Müdürü İlker TEOMAN ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
2019 yılını firmanız ve sektör açısından değerlendirir misiniz?
Tabi ki bizde 2018 yılı itibari ile baş gösteren ekonomik daralmadan nasibimizi aldık ve 2019 ve 2020 hedeflerimizi ülkenin içinde bulunduğu koşullara uygun olarak revize ettik. Bugün itibari ile tüm sıkıntılara rağmen 2019 hedeflerimize ulaştığımızı görmek bizi oldukça memnun etti. 2020’den beklentimiz ise 2019’dan biraz daha iyi olması yönünde. Genel olarak sektöre baktığımızda ise %45- %50 ye varan ciddi bir daralmanın olduğunu görüyoruz. Bu durumdan herkes gibi biz de nasibimizi alıyoruz. Türkiye odaklı çalıştığımız, ihracat yapmadığımız için, sadece Türkiye pazarını ölçebiliyoruz. 2020 hatta 2021’de beklentilerin çok da yüksek olmaması gerektiğini düşünüyorum.
HOPPE, Fesnterbau Frontale Fuarı’nda yer alırken, Avrasya Pencere Fuarı’na neden katılmıyor?
Fensterbau Frontale Fuarı, Almanya’nın Nürnberg şehrinde 2 senede bir düzenlenen, dünyanın en büyük ihtisas fuarıdır. Bu fuarda her zamanki gibi yerimizi alacağız.
Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB) olarak oluşumunda ve devamında büyük katkı sağladığımız ve desteklediğimiz Avrasya Pencere Fuarı’na gelecek olursak, 2010 yılına kadar HOPPE olarak biz de katılıyorduk. Fakat daha sonra fuara katılan satıcı bayilerimizin önüne geçmemek için katılmama kararı aldık. Biz oraya HOPPE olarak katıldığımız zaman müşteriler haliyle bize yöneliyor ve HOPPE alıp satan aksesuar firmaları, toptancı firmalar bu sefer bizim gölgemiz altında kalıyor. Biz de onların önüne geçmemek için fuara katılmama kararı aldık.
2002’de kurulan PÜKAB Derneği’nin kurucu üyelerindensiniz ve o tarihten bu yana dernekte hizmet veriyorsunuz. Son seçimde de yine yönetim kurulunda yer aldınız, sizi tebrik ediyoruz. Dernek hakkında neler söylemek istersiniz?
Dernek hakkında saatlerce konuşabilirim. Kapı- pencere sektörü diyoruz; ama sektör bir türlü oluşamıyor, ortak bir paydada buluşup sektör olmayı bir türlü başaramıyoruz. Türkiye’de kapı-pencere sektörü diye bir olgunun olması, kendi değerlerimizi, milli markalarımızı yaratmak anlamına geliyor. Bunu böyle söyleyince birçok insan yadırgayacak; çünkü ben bir yabancı şirketin Türkiye sorumlusuyum. Ama bir Türk vatandaşı olarak ülkemdeki kalite standartlarının Avrupa standartlarına çıkartılması için gayret göstermeye ve buna katkı sağlamaya çalışıyorum. Toplam kalitenin yükseltilerek Milli markaların oluşması ve bunları bir sektörel politika çerçevesinde sunulması hem Türkiye deki tüketiciye fayda sağlayacaktır hem de ihracat olanaklarını da yükseltecektir.
Sektörümüzde kalitenin yükselmesi, katma değeri yükselteceğinden sektör paydaşlarına daha fazla kazanç, daha fazla yatırım imkanı sunacaktır. Ama bu zamanla olacak bir şey tabii. Pencere sektörü Türkiye’de 90’lı senelerde oluşmaya başladı. Biz de 2002 yılında kaliteyi yükseltmek, katma değeri daha yüksek ürünler üretmek gibi düşüncelerle dernek çalışmalarına başladık. O tarihten bu yana da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dernekler, sivil toplum örgütleri, tüm dünyada çok önemlidir. Biz de bir sivil toplum hareketi oluşturmak için 2002 yılında bir kıvılcım yaktık. Çok şükür, bugüne kadar geldi ve yapılan son Genel Kurulda yönetimde yer almak için yapılan çalışmalar ve yönetimde yer almak için birçok adayın olması, Derneğe sahip çıkıldığını, bugüne kadar yaptığımız çalışmaların boşa gitmediğini artık Derneğimizin bir değer teşkil ettiğini görmek açısından kurucu üye olarak en çok beni sevindirdi.
Derneğimizin kuruluşundan beri desteklediği en güzel faaliyet ise Avrasya Pencere Fuarıdır. Bununla da gurur duyuyoruz. Çünkü Fensterbau Frontale Fuarı’ndan sonra dünyanın 2. en büyük ihtisas fuarıdır. Tabii işimiz sadece fuar düzenlemek olmamalı. Şimdi birçok projemiz, düşüncemiz bulunuyor. Bunlardan da Win&ArtProje – ALU&Art Dergilerinizin önümüzdeki sayılarında uzun uzun bahsederiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Ziyaretiniz ve destekleriniz için başta şahsınız olmak üzere Win&ArtProje ALU&Art Dergileri ekibine teşekkür ederim.
Hoppe Turkey’s Sales Manager Ilker TEOMAN Discusses the Agenda
Said that “Being having Door and Window sector in Turkey as a phenomenon; it means that we are creating our own values and national brands. Creating national brands, creating a national policy, creating a sectoral policy will take us all and our country further.” We conducted an interview with Hoppe Turkey’s Sales Manager İlker TEOMAN.
